Her türlü darbeye hayır
Her türlü darbeye hayır
15.Temmuz akşamı Amerika’ da yaşayan kardeşimle Doğancılarda annemin evinde yemek yiyor sohbet ediyor TRT Müzik kanalında müzikler dinliyorduk. Gelen telefonlar sonucu CNN Türk haber kanalına geçtik kamyonların Boğaziçi köprüsünü ve diğer köprüyü tek yönlü olarak kestiklerini gördük.
Tahminimiz büyük bir terör saldırısı olacak veya oluyor ,polise ek olarak askeri birliklerde yardıma gelmişler yönündeydi. Bir süre sonra havalimanları ve diğer pek çok yerde askerin yollara çıkarak girişimlerde olduğunu ve yer yer polis ile ve vatandaş ile karşı karşıya geldiğini gördük.
Meğerse bir darbe girişimi varmış ama kim yapıyor tüm asker mi içinde yoksa bir kısmı mı derken CNN Türk ten sağlıklı bilgi akışı gerçekleşti ve bu askeri yapının Fetö tarafından ele geçirilen bir kısım askeri birliğin katıldığı bir girişim olduğunu öğrendik.
İlk aklıma gelen asker ile askerin karşıya geleceği ve beklide iç savaş benzeri bir çatışmalar zinciri izleyeceğimiz idi. Meğerse pek çok askeri birlik bu girişime katılmamış darbe girişimcileri arasında pek çok general olmasına rağmen marjinal kalmasını sağlamış. Her ne kadar dar bir grup da olsa pek çok tank zpt ve darbeci askeri belirli yerlere müdahele ederken izledik. Ordu nun 600.000 kişilik yapı olduğunu düşünürsek 8000 tanesinin darbeye katıldığını ve pek çoğunun direnip bunları desteklememesi en büyük şansımız.
Darbe yapmaya kalkışan askerlerin karşısına her yerde polis ve halk çıktı. Acaba halkın bu denli karşı çıkışı olmasa idi ölümü göze alıp akın akın darbecilerin karşısına geçmeseydi sonumuz ne olacaktı. Bu dar Fetullahçı yapı Türkiye yi yönetmeye aday olmuş ama meclisi bombalıyor alçaktan uçak uçurup halkı sindirmeye çalışıyor Çengelköy de köprüde ve pek çok yerde sivillere silah doğrultup insanları öldürüyor yaralıyor. İlk andan itibaren başarısızlığa mahkum bir girişimdi. Kısmen başarılı olsa bile ülkemizi iç savaşa sürüklemekten başka bir şey yaşanmazdı. Belki de hayalleri ülkemizi Suriye ırak gibi istikrarsız bir yere çevirmekti.
Bizi dünyaya rezil ettiler sürekli darbe olan bir ülkede bir darbe daha oluyor diye haber bültenlerinde yer almamızı sağladılar yazıklar olsun.
16 milyon nüfusu olan bir şehirde yolları kesmekle insanları vurmakla nasıl darbe yapılır ? Nüfusun yüzde 10 u sokağa çıksa 1.6 milyon yapar hepsini mi vuracaktınız yazıklar olsun size be.
Gelelim esas konuya hadi bunlar kendine aşırı güvenin esiri oldular ve bu haltı işlediler. Bu aşırı kendine güven neyin eseri ?
Yıl 1984 Bursa da üniversite ye gideceğim koca şehir de yetersiz bir devlet yurdu var bir fetullahçı yurt var ev tutmakta zorlanan öğrencinin kalacağı yerler bunlar. Pek çoğumuz ev tutarak evlerde zor şartlarda yaşadık. O yıllarda dershaneleri vardı bu denli okulları ve ticari yapılanması ve medyası yoktu. 12 eylül darbesi sonrası bu yapının önü açıldı dış ülkelerde açtığı okullar ve eğitime yaptığı yatırımlar insanları etkiledi. Dış ülkede açılan okul aynı zamanda ticari bir merkez olarak hizmet verdi. Ama şimdilerde daha iyi anlıyoruz ki dershane okul derken öğrencilerini devlet kademelerine yönlendiriyorlarmış.
Özellikle de askeri okullara polis okullarına yönlendirmişler ardından hukuk ve ardından hakim savcı olmaya oradan Danıştay Yargıtay. Askeri örgütlenme ise personel bölümlerinde hatta askeri okul yönetimlerinde. Askeri okulun sınav sorularını kendi öğrencilerine vererek üstün başarı ile bu okullara sokmaları devletin bu olan bitene yıllarca seyirci kalması ise çok acı.
Ergenekon balyoz askeri casusluk davaları derken halka illizyon yapmışlar dikkatleri başka yerler çekerek kendi emellerini gerçekleştiriyorlarmış meğerse. Şimdilerde öğrendiğimiz bir konu daha var sahte delillerle kimi subayları hapislere gönderirken polise savcıya yetkili askerlerde yardımcı olmuşlar. Ne sinsi yapıymış hayret etmemek elde değil. Döktükleri kanın hesabı sorulacak. Mecliste grubu bulunan tüm partilerin darbeye karşı ortak karşı çıkışları ve o günden beri sergilenen dayanışmayı takdirle izliyorum devamını diliyorum. Umarım ülkemizin devasa sorunlarını bu dayanışma ile çözecekler. Zira üzerimize oynanan oyunlar gerçekten çok ciddi açık vermeyelim demokrasi insan haklarını en üst seviyeye çıkaralım ki kimse bizde eşeleyecek bir açık bulamasın.
Bu darbe girişimi ile kendi sonlarını getirdiler. Okurlarıma Cem Karaca’nın bir yapıtını armağan ediyorum.
“Bu son olsun “
Söz Semra Karaca Müzik: Cem Karaca
Bugün sen çok gençsin yavrum
Hayat ümit neşe dolu
Mutlu günler vaad ediyor
Sana yıllar ömür boyu
Ne yalnızlık ne de yalan üzmesin seni
Doğarken ağladı insan bu son olsun bu son
Doğarken ağladı insan bu son olsun bu son
Darbe girişimi de son olsun ülkece üzüntülerimiz de son olsun. Artık daha kaliteli yaşamı daha iyi eğitimi daha iyi sağlığı daha çok kültürü eğlenmeyi ve toplumsal mutluluğu yakalayalım. Ne dersiniz çok şey mi istiyorum.
Çengelköy de pek çok ölen ve yaralanan var ölenlere rahmet yaralılara acil şifalar diliyorum.
Çengelköy ün 15 Temmuz yaşananları Gazeteci Yazar İrfan Gürkan Çelebi nin kaleminden okuyabilirsiniz...