Ülkeme mutluluk ver “Dilek Taşı”
Ülkeme mutluluk ver “Dilek Taşı”
1980 li yıllarda bir şarkı vardı “Dilek Taşı “ diye. Sadece o yıllarda yaşayanlar değil gençlerimizin de çoğu o yılların şarkıları keyifle dinliyorlar onların bildiğini varsayıyorum.
7 Haziranda gerçekleşen seçim sonucunda bu meclis tablosundan bir uzlaşı çıkar diye umut edenlerdendim. En kötü ihtimalle bile AKP CHP koalisyonu olur en az iki senelik bir uzlaşı ile bir hükümet kurulur diye umuyordum.
Zaten geç verilen hükümeti kur görevi sıra sıra görüşmelerle 32 gün sürdü. Yasal toplam süre 45 gün olan zaman zarfında hükümetin kurulması gerekiyordu. Ak Parti 13 yıldır tek başına hükümet olmasına çok alıştığı için bu koalisyon görüşmeleri bile onlara zül geldi galiba. Ama meclis tablosu Ak partiye hükümeti kurmak için salt çoğunluğu vermedi. MHP baştan itibaren koalisyona girmek istemediğini belirtti girse bile özellikle Cumhurbaşkanı ve 17-25 aralık yolsuzluk soruşturmalarının muhataplarının esaslı bir şekilde soruşturulmalarını şart koştu.
CHP anlaşamadıkları konuları da bilerek soğukkanlı bir biçimde koalisyon görüşmelerini yürüttü ilk seçimde bu olgun tavrının meyvesini alacak. Yüzde 25 olan oy potansiyelini yukarıya taşıyabilecek.
Yazıyı kaleme aldığım Ağustos ayının sonlarına doğru pek çok anket şirketi çalışmalarını t.v. kanallarında haber portallarında açıkladılar.
İki büyük parti koalisyonu Avrupa tam 22 ülke de yapılıyor. Kimi ülkelerde ikiden de çok üç dört parti hükümeti kurmak için koalisyon yapıyorlar. Bu koalisyonların yapılabilmesi toplumlarda uzlaşı kültürünün bir göstergesi. Sanırım koalisyon yapanlar da seçimler öncesi birbirlerine ülkemizde ki gibi hakaret aşağılama da yapmıyorlardır.
Avrupa da ki koalisyonlar en önemli örnek Almanya dır herhalde Almanya nın ekonomisine demokrasisine insan hakları durumuna söylenecek negatif bir yorum olamaz.
Sevgili ülkemizin yakıcı sorunları var sınırımızda ki iki sorunlu ülke başta olmak üzere iç çatışmanın çıkmasının müsebbibi oldu. Başta Kobane meselesi iç meseleye dönüştü zararını gördük. Suriye ve kısmen de Irak taki İşid Pyd çatışması miting bombalayarak ve Suruç ta canlı bombayla saldırarak 34 genci öldürerek iç çatışmayı tetikledi. Huzur ortamı bozulduğu gibi barış süreci çatışmasızlık sürecide güme gitti. İki polisinde evinde uyurken sinsice öldürülmesi de tuz biber ekti zaten kırılgan sürece .
Bu dış politik kaos iç politikada da tüm taşları alt üst etti. Artan genç nüfusa iş bulamadığımız için işsizlik sayıları ve oranları artmakta siyasi belirsizlik yüzünden döviz fiyatı artmakta paramızın değeri sürekli düşmekte.
Acilen silahlı eylemler durmalı ve uzun soluklu bir barış tesis edilmeli bunun için koalisyon yapılmalıydı en azından ama ne yazık ki olamadı.
Koalisyon olsa idi bu büyük sorunlara başa çıkmaya çalışacak devasa sorunları iki büyük parti çözmeye çalışacaktı. Koalisyon demek uzlaşı kültürü demektir. Sadece Pkk saldırıları ile değil trafik tartışmasında bile aile içi tartışmalarda bile gazeteler cinayet haberleri ile dolup taşıyor. Bu ülkeyi yönetenler bir yerde yanlış yapıyor ve bu yanlışı tekrar tekrar yapmaya devam ediyorlar.
O yanlış şu siyasi rakip düşman belleniyor ve iktidar olmak uğruna züccaciye dükkanından farksız ülkemizde filler üzerinde didişiyorlar. Ortalık kırılıp dökülüyor ondan sonra o kadar laf edilip hakaretler edilince bu partiler nasıl uzlaşıp da koalisyonlara imza atacaklar.
Siyasetin temsilcileri hakaret ve suçlama dilinden kurtulmalı ve birbirini anlamaya çalışan bir dili kullanmalı bizler düşman kardeşler değiliz barışa umuda kalkınmaya gelişmeye zenginleşmeye daha iyi yaşamaya hepimizin hakkı var.
Ben koalisyon olacak dediğimde kimse inanmıyor ve fikrime katılmıyordu ben olayın pragmatik optimist tarafında idim. Hükümet kurulamayınca yapılacak ilk seçimde tahminime göre tablo pek değişmeyecek. Kimisi hükümetin oylarını artırarak tek başına iktidar olabileceğini düşündüğü için koalisyona yanaşmadığını düşünüyor.
Bakalım bu Kasım seçimlerine giderken Türkiye yi yönetmeye aday partiler yine birbirlerine suçlama hakaret dilini bir kenara bırakacaklar mı. Zira bu hakaretlerden sonra tabanlarına dönüp uzlaşı ve koalisyondan bahsetmek kolay olmuyor. Vatanda hükümetsiz kalmaktan ziyade koalisyona razıydı ama siyaset çizgisi konuyu buraya getirdi yapacak bir şey yok tekrar sandığa gideceğiz.
Yazıma başlığa dönerek son veriyorum ülkemize mutluluk ver insanımıza mutluluk ver “Dilek taşı”.