Küresel ısınma Arap baharı arasındaki ilişki
11 Aralık 2015, 12:54
Küresel ısınma Arap baharı arasındaki ilişki
Isının artması yağışların azalması 2010 yılında küresel düzeyde bir kuraklık yaşanmasına neden olmuştu yoğun olarak buğday ürünleri ile beslenen ülkelerde sonuçları vahim oldu Suriye iç savaşı hala sürüyorsa esas neden budur.
Sırasıyla Tunus mısır ve Suriye de yönetimden rahatsızlıklar ve artan ekonomik sorunlar nedeniyle gösteriler başladı. Tunus iyi kötü bir demokrasiye sahip olduğu için çok partili bir sistemleri olduğu için az hasarla diktatörü gönderip yollarını çizdiler.
Ancak diğer ülkelerde öyle olmadı ; 2011 da 28 Ocak Cuma günü binlerce kişi Mısır sokaklarını doldurdu ve bu gün "Öfkeli Cuma" olarak adlandırıldı. Beklenen büyük hükümet karşıtı protestolardan, yerel saatle 1:00 den saatler önce, Mısır hükümeti internet servislerini kesti ancak bazıları farklı yollar kullanarak iletişim sağlamaya devam etti. Mesaj servisleri ve cep telefonları da bloke edilmiş gibi görünüyordu. Mısır'daki tüm telefon operatörlerine belirli bölgelerde servislerini kapatmaları için talimat verildi.Mısır yasası altındaki otoritelerin böyle bir emir vermeye yetkisi vardır ve operatörler de buna uymak zorundadırlar.
Cuma namazı ndan kısa süre sonra on binlerce Mısırlı protestolara başladı, ve saatler içinde bu sayı yüz binlere ulaştı.Potansiyel bir 2011 Mısır parlamento seçimi nin adayı Muhammet El Baradey Kahire'ye döndü ve protestoculara katılmayı planladığını söyledi. El Baradey Giza'daki protestoların başındaydı.28 Ocak'ta El Baradey hükûmet karşıtı bir rallide tutuklandı ve ev hapsine kapatıldı.
İlk seçimlerde iktidara geldi ve sonra tekrar ordu yönetime Sisi önderliğinde el koydu seçimleri yeniledi filan işin görünen yüzü bu ancak Mısır gibi ülkelerde bu Arap baharı denen olay demokrasi talebi ile başlamış gibi gözükse de bence esas neden yoğun nüfus artışı iyi eğitim görememe yoğun sağlık sorunlarının yanında iyi kötü idare edilen en azından aç kalınmadan geçinen insanların 2010 yılında küresel ısınmanın etkisi ile yüksek oranda kuraklık yaşamaları.
Mısırda ve Suriye de insanlar yoğun olarak buğdaya dayalı bir yaşam sürüyorlar. 2010 da yaşanan devasa kuraklık küresel bazda buğday ihracatını azalttı fiyatları yükseltti. Mısır Suriye ve benzeri ülkelerde ekmek fiyatları üç dört kat arttı ve zaten küçük bütçeler zorlandı sorumlu olan iktidara başkaldırı başladı.
30 kasımda başlayan Paris İklim zirvesi işte bu küresel ısınmayı kuraklığı nasıl engelleriz konusunda önlemlerin konuşulacağı bir zirve olacak. Hedef “İklim değişikliğiyle ilgili en yetkin bilimsel kurum olan Hükümetler arası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) 2014 sonunda yayınladığı 5. Değerlendirme Raporu sentezinde şunları belirtiyor:
?Küresel ortalama sıcaklık artışını 2 derecenin altında tutmak için 1870’den beri toplam sera gazı salım miktarımızı 2 bin 900 gigaton ile sınırlamak zorundayız. Bu karbon bütçesinin 2/3’ünü 2011 itibariyle tüketmiş bulunuyoruz. ? Güvenli limit olan 2 derece ve altında kalabilmek için 2030’a kadar düşük karbonlu elektrik ve enerji verimliliğine yıllık olarak 100 milyar dolar yatırım şart. Paris’teki zirvenin amacı 2020 sonrasını belirleyecek bir uluslararası anlaşmaya varmak. 2 derece limitini koruyacak bir anlaşma üzerinde uzlaşmak COP21 için en kritik mesele olacak.
Yani umarsızca çevreyi kirletmemeli ,çöplerimizi ayrıştırmaya uygun şeklide atmalı karbon salınımını azaltmalı otomobillerimizin bakımını zamanında yaptırmalı ve en önemlisi daha az tüketmeliyiz. Dünyanın sonunu bu ağır tüketim ve sorumsuzca nüfus artışı getirecek.
Umarız dünyanın bu duyarlı ülkeleri bundan sonra yeni enerji yatırımı olarak güneş enerjisine rüzgar enerjisine ve jeotermal enerji yatırımlarına yönelirler. Tarım alanlarını gerçekten korumaya alırlar binalara tarım alanlarını teslim etmezler.
Bir süre sonra tarım alanlarının ve ekilebilir alanların azalması ile en kıymetli yatırım bunlar olacak. Dünyanın nüfusu devasa bir şekilde hızla artıyor bu artan nüfus doyurulmak zorunda.
Sera gazları azaltılmalı iklim değişikliği yavaşlatılmalı ,yenilenebilir enerjiye yatırım artmalı. Türkiye doğalgaz elektrik santrallarını Afrika ülkelerine satmaya başladı bile .Her yıl daha çok rüzgar santralını hoşuma giderek izliyorum.
İyi yoldayız üniversitelerden bazılarını özellikle güneş enerjisinin kullanımını artıracak araştırmalarda görmek istiyoruz devletin bu konuları sonuna kadar desteklemesini bekliyorum.
|
 |
