Oklar, Barış Ve Hoşgörüyü Hedef Aldı

Türklerin ata sporu olan ve kültürümüzde önemli bir yer tutan okçuluk sporunun tanıtımı ve gelişimine katkı sağlamak amacıyla Üsküdar Belediyesi tarafından Talimhane Okçuluk Grubu ile işbirliği halinde düzenlenen “2. Necmeddin Okyay Geleneksel Okçuluk Festivali” Salacak sahilinde gerçekleştirildi. Etkinliğe AK Parti İstanbul Milletvekili Osman Boyraz, Üsküdar Belediye Başkanı Mustafa Kara ile Üsküdar Kaymakamı Mustafa Güler de katıldı.

Okçuluk sporumuza gönül vermiş olan Hattat Kemankeşlerin son temsilcisi merhum Hezarfen Necmeddin Okyay adına düzenlenen festivale; Türkiye, Macaristan, Romanya, Bulgaristan, Gürcistan, Kırgızistan, Yunanistan, Rusya ve Ukrayna gibi ülkelerden 300’e yakın sporcu katıldı.

 Islık çalan oklar kullanıldı!

2 gün süren festivalin ilk gününde, mehter takımı eşliğinde selamlama yürüyüşü ve mehteran konseri sonrası ülkelerinin geleneksel savaşçı kıyafetlerini giymiş okçular, önce oklarının üzerine kendi dillerinde barış ve hoşgörü mesajları yazdılar. Ardından üç yüze yakın okçu, ıslık çalan oklarını aynı anda Salacak sahilinden Kız Kulesi’ne doğru fırlattılar. Ok yağmuru ( Tir-i baran, tunder arrow )  gösterisi vatandaşların büyük beğenisini topladı.

 Altın ödüllü yarışmaya büyük ilgi

Ok yağmuru gösterisinin ardından altın ödüllü yarışma düzenlendi. 3 ayrı kategoride gerçekleştirilen yarışmaya yurtdışından ve yurdun çeşitli bölgelerinden gelen okçular ile vatandaşlar katıldılar. Yarışmaya katılanlar denizdeki platformun üzerinde yer alan devekuşu yumurtasını vurarak içindeki Cumhuriyet altınını kazanmak için büyük bir uğraş verdiler.

Kara: Milletçe barış ve hoşgörüye ihtiyacımız var

Etkinlik sonrası bir konuşma yapan Üsküdar Belediye Başkanı Mustafa Kara, okun bir savaş aleti olmasına karşın kendilerinin özellikle şu günlerde milletçe çok ihtiyaç duyduğumuz barış ve hoşgörü mesajları vermek amacıyla kullandıklarını ifade etti. Necmettin Okyay’ın Üsküdar’ın yetiştirdiği ender bilim adamı ve el sanatları ustalarından biri olduğunu belirten Mustafa Kara, Osmanlı döneminde okçuluğa gönül vermiş ve 1950’li yıllara kadar okçuluğu yaşatmaya çalışmış bir şahsiyet olması nedeniyle de gerçekleştirdikleri etkinliğe kendisinin adını verdiklerinin altını çizdi.