Ana Sayfa » ÇENGELKÖY'ÜN İŞLETMELERİ FABRİKALARI...

ÇENGELKÖY'ÜN İŞLETMELERİ FABRİKALARI...

22 Kasım 2023, 13:08

Bu haberi yazdır

Çengelköy’ün kendisine has tarihi varken Çengelköy’ de çok eskilere dayanan işletmeler de vardı.

Çengelköy’ün kendisine has tarihi varken Çengelköy’ de çok eskilere dayanan işletmeler de vardı. Çengelköylüler bilir Tarihi Kuleli askeri lisesinin arkasında Haver ilaç firması vardı. Çengelköylülerin birçoğu da bu ilaç firmasında da çalışmışlardı. Bende biraz Çengelköy’ün tarihinden bahsederken Çengelköy’de isim yapmış bu ilaç firmasından bahsetmemek olmazdı...

Daha sonra HAVER İlaç firması Osel ismiyle işletmeye devam etmişti. Osel İlaç'ın kısa tarihçesi aşağıdaki gibidir; İşletme ilk olarak; Mirgeneral Mehmet Zekai Bey tarafından İstanbul Üniversitesi Kimya Fakültesi’nde okuyan oğlu Ömer Hikmet Bey için, “Tıbbi Müstahzarlar Laboratuvarı” adıyla, Çengelköy Kuleli Hastane Sokak’ta bulunan 58 numaralı köşkün küçük bir odasında, Türkiye’nin ilk Parenteral Solüsyon Üreticisi olarak, 1917 yılında faaliyetine başlamıştır. Girişimci bir kişiliğe sahip Ömer Hikmet Bey’in oğlu Osman Rasin Güneyman’ın 1949 yılında işi devralmasıyla, laboratuvara dört ayrı ünite daha inşa edilerek zamanın modern ilaç fabrikası haline getirilmiş, Kalsiyum Klorür, Kalsiyum Glyconate, Huil Camphree, Kinin ve diğer tüm galenik ampuller üretilmeye başlanmıştır. 1950 yılında ailenin aldığı bir karar ile laboratuvara Ömer Hikmet Bey’in eşinin adı olan HAVER ismi verilerek işletme “Haver Laboratuvarı” adını almıştır. Uzun yıllar Çengelköy’deki yerinde üretimine devam eden işletme, ürün skalasının da genişlemesiyle yer sıkıntısı yaşamaya başlamış, 1982 yılında Camcı Ailesi tarafından devralınan ve “Haver İlaç San. ve Tic. A.Ş.” adını alan fabrika 22 bin metrekarelik açık alan, 32 bin metrekare kapalı alanı olan Beykoz’daki bugünkü yerine taşınmıştır. Şimdi Çengelköy’ü tarihini mekanlarını camilerini çeşmelerini işletmelerini kaç kişi bilebiliyor. Bakıyorum da cumartesi pazar Çengelköy dolup taşıyor tabi esnaflarımızın kazanç bereketi artıyor...

Merak etiğim konu aslında Cengelköyü gezmeye gelenlerden kaç kişi bu tarihi köyün camilerini çeşmelerini Kuleli askeri lisesini merak etmiştir veya camilerin varlığından haberdar olup ziyaret etmiştir. Veya cengelköyde bulunan Aya Pandeleimon ayazmasının varlığında haberdardır veya ziyaret etmiştir. Aya Pandeleimon Ayazması 1830 yılında Bizans Manastırı’nın yerine inşa edilmiş. 1909'da tamir edilmiş yeniden. Ayazma, aslında kutsal su demek. Ayazmalar, Ortodoks Hristiyanlarca şifa verdiğine inanılan bir su kaynağı üzerine yapılırmış. İçeri girdiğinizde, bu sudan içebilir, dua edebilirsiniz. Ayazmalar, aziz ya da azizelere ithafen yapılırmış. Burası da, Lokman hekim gibi bilinen Aziz Pandeleimon'a ithafen yapılmış. Birçok kişiye karşılıksız şifa vermiş. Çengelköy’de gelip yemek yedik cay içtik gezdik gittik demekle Çengelköy’ü ziyaret etmiş sayılmasınız... Herkes gelir Tarihi Çınaraltında çayını içer ama kimse sorgulamaz bu çınarın tarihi nedir .Çınar kaç yaşında? 1200 Yıllarında dikilmiş ve yaklaşık 800 yaşında olan Anıtsal Çınar 25 metre boyundadır. Gövde çevresi 10.25 metre, çapı 3.26 metre olan ağacın dal uzunluğu ise 7.50 ile 15.80 metre arasında değişir. Ağaç, Antalya Koruma Kurulu tarafından 11 Mayıs 1992 tarih ve 1401 karar no ile tescil edilmiştir. Buranın işletme sahiplerinin de yaptıkları bir güzelliği yazmadan kendilerine teşekür etmeden olmaz. Burda 7'24 tablodot yemek çıkmaktadır, imkanları olmayanlar burda 7/ 24 yemek yiyebilirler. Bu hizmeti işletme sahipleri ALLAH RIZASI için hizmet olarak yapmaktadırlar. Kendilerine bir kere daha bu hizmetlerinden dolayı teşekkürler ederim...

Tabi burada köyümüzün köklü nezih işletmelerinden de SEVAL pastanesini de unutmamak gerekiyor 1957 den beri köyümüze Çengelköy’e aynı nezaketle aynı güler yüzle hizmet etmektedirler. Tabi ekmek fırınından da bahsetmemek olmaz. Rahmetli İsmail beyden çocukluk arkadaşım Mutlu’dan da bahsetmemek olmazdı. Fırında şimdi satılan simidin mucidi ilk yapan Mutlu’nun katkılarıyla yapılmaya başlandığını yazmadan olmazdı. Mekanın cennet olsun çocukluk arkadaşım Mutlu. Tabi birçok işletme de daha sonra Çengelköy’de gelişti birçok işletme çabucak el değiştirdi. Mesela Şen balık rahmetli Mehmet’in oğlu İbrahim işletmeyi devam ettirmektedir .Balıkhaneden kendi gider balığını seçer kendi dükkanına da kendi elleriyle tezgaha dizer yeter ki müşteri memnuniyeti olsun diye çaba sarfeder. Şen Balık çalışanların da özverilerini de unutmamak lazım. Balıkların ayıklanmasında servis edilmelerinde...

Bakkal Hüseyin Aksu’yu AKSU BAKKALİYESİ Çengelköy’ün ilk çift kapılı ve dükkanında ilk floresan lambalarla aydınlatışmış ilk popüler market bakkal dükkanıydı Seval’in köşesinde Vodafonun olduğu yerdeydi AKSU bakkaliyesi. Rahmeti bakkal Hüseyin’in oğlu Ahmet’le hala aynı mahallede komşuluk yapmaktayız ardada sırda görüşürüz eskileri yad ederiz... Tabi Can babayı da yazmamak olmaz karakolun önündeki çeşmede balık tezgahı vardı orda balık satardı... Balıkçı Necdet onda berber Nuri’nin şerefin fırınının önünün de balık satardı. İsonun kirpinin babalarıydı. Birde unutmadan bunu da belirtmeden de olmayacak eskiler bilir sayın eczacı Şenay hanımın eczanesini eczacı Şenay hanımın yanında uzun senelerdir çalışan Fatih Seferi es geçemezdim. Şimdi sayın Şenay hanımın eczanesi SUNA eczanesi oldu eczaneyi devir alan eczacı hanımımızda Çengelköy’e mütevaziliğiyle güler yüzüyle çabuk uyum sağladı. Fatih Sefer de aynı eczanede çalışmaya devam etmektedir. Evet neden Fatih kardeşimizden bahsetmek istediğimi yazacaktım. Fatih en erken gelen eczaneyi en erken açar ve sabah 8 zinde eczanenin içinin temizliğinden başlar ta ki vitrin camlarına kadar bu her sabah yaz kış böyledir, her sabah eczanenin içini dışını paspasla sabunlu sularla temizlemeden eczane müşteri hizmetine başlamasın. Tabi bu her sabah senelerce böyle devam etmektedir. Arada takılırım Fatih bugünde yapma diye.

-Cevap burası eczane Tanaş abi buranın her gün temizlenmesi pırıl pırıl olmalı parlamalı diye cevap verir. Ellerine sağlık Fatih kardeşim titizliğine güler yüzüne... Tabi çok eskilerden bahsetmem de gerekiyorsa kayın pederimden de bahsedeyim.

Kasap Kadri’den babası kasap ALİ boğazın ilk kasaplarından sonra da oğulları kasap İhsan kasap Hilmi kasap Kadri bende kasap Kadrinin damadıyım. Gerçi şimdi yeni nesil pek hatırlamaz Tabi berber Nuri’yi iskele meydanında berber Ahmed’ i şimdi torunu berber Ahmet devam etmektedir dede mesleğine.

Oda nazik hatırnaz bir kardeşimiz berber Ahmet elektrikçi Kadirden de söz etmeden olmaz aslında ferforje Kadir kilitçi Kadir rahmetli babası da dayı Ayhan abi bisiklet tamiri ve demir işleriyle meşguldüler Hamallar iskelesinde dükkanların da. Biliyorum sonraları olacak merak edenlerde olacak HAMALAR iskelesi nerededir diye...

Özür dilerim MEHMET KAR MEKANI CENNET OLSUN. Yazmadan edemem ilk Çınaraltı çay bahçesinin işletmecisiydi. Aynı zamanda da demir işleri yapardı. Ben eşimi kaçırdığımda bundan 52 sene evvel bilirsiniz evlerde o zamanlar somyalar vardı divanlar vardı. Daha sonrada çek yatlar moda olmaya başladı. O senelerde ne çekyat vardı nede koltuklar somya birde divanlar...

Rahmetli MEHMET KAR divanla somyayı kendi yaparak hediye etmişti bize, Çengelköy o zamanlar çok kalabalık nüfusa sahip değildi, belirli mahalleler vardı.

Havuz başı Kuleli Yeni mahalle Talimhane ve bu mahallerde yaşayan halk bir birini tanır bir birinin sıkıntısını bilir bir birlerine yardım elini uzatırlardı. Menfaat çıkar gözetmeden herkes bir birine yardım eder derdine derman olurdu. Kaldı acaba böyle mahalleler böyle güzel yürekli insanlar. Haberleri izlerken yok nedenle bir birini canını kast edenleri yok nedenle öldüresiye bir birleriyle kavga edenleri gördükçe inanınki ne oluyoruz diyorum neden böyle olduk neden bu hale geldik?

Tabii T.V. kanallarında bu nefretin körüklenmesinde rolü vardır yapılan dizilerden daha dizi başlamadan Fragmanının reklamı ya silah ya vurma ya öldürmeyle başlamıyor mu? Siyah beyaz t.v tek kanalı dönemde HEDİYİ izlerdik. Bonanzayı izlerdik her bölümü ayrı bir ders niteliğindeydi. Nerede süper baba dizileri Perihan abla dizileri Ekmek teknesi dizileri. Neyse dostlar yine aldım kalemi elime yazmaya başladım. Başınızı ağrıttım özür dilerim.

YAZAMADIKALRIMDAN UNUTUKLARIMDAN ÖZÜR DİLERİM..İNSANIZ BEŞER ŞAŞARIZ...HAKKINIZI HELAL EDİN...Beni gazete köşemde okuyup takip ediniz içinde hepinize ayrı ayrı teşekkürlerimi borç bilirim.

Bu arada Cumhuriyetimizin 100.yılı kutlu olsun nice yüzyıllara diyorum mutlulukla esenlikle?

çengelköy canlı tarih- çengelköy - çengelköy tarihi-

Bu haber 603 defa okunmuştur.