
ÖLMEK İSTEMİYORUM!


Eğer kalıtsal bir rahatsızlığımız yok ise hiç birimiz şiddet eğilimiyle doğmuyoruz Sevgili Dostlar.
ÖLMEK İSTEMİYORUM!
‘O gün komşu çocuktan dayak yemiş, kafam kırılmıştı, ağlayarak eve gelmiştim. Annemin yaramı sarmasını beklerken, o da bana vurmaya başladı, söylemedik laf bırakmadı. Elime bir taş vererek ‘Gidip öcünü almazsan seni eve almayacağım’ dedi. Bende gidip annemin verdiği taşla çocuğun kafasını kırdım. İlk dersimi böyle aldım.’
Bu satırlar, Sait Çamlıca’nın Aile, Medya ve Şiddet adlı kitabından alıntı olup ceza evinde terör suçlusu bir mahkumun çocukluğuna ait hatırasıdır. Neden bu hikayeyi paylaştım? Çünkü, bu hikaye aslında kulaklarımızdan uzunca süre silinmeyecek o annnenin ‘Ölmek İstemiyorum!’ ve kızının ‘Anne Lütfen Ölme!’ çığlıklarının başlangıç noktasıdır.
Eğer kalıtsal bir rahatsızlığımız yok ise hiç birimiz şiddet eğilimiyle doğmuyoruz Sevgili Dostlar. Şiddet, aile ortamında ortaya çıkan, okul yıllarında devam eden, bireyin iş ve sosyal yaşamına kadar yansıyan, kişiliğinin bir parçası haline geliyor. Yani bu kişileri kendi içimizde kendimiz yaratıyoruz.
Türkiye’de her gün yüzlerce kadın şiddete maruz kalıyor. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun yayınladığı rapora göre 2019’un ilk yarısında 214 kadın cinayete kurban gitmiş. Bu, ülkemizde neredeyse her 20 satte bir kadın cinayeti olduğunu gösteriyor. Geçtiğimiz günlerde yaşanan Emine Bulut, cinayetini konunun uzmanları hukuksal açıdan, sosyo-ekonomik açıdan, dini açıdan, ideolojik açıdan ya da psikolojik açıdan değerlendirip mutlaka bir çok yoruma ulaşabilirler. Boğazım düğümlenerek ve zorlanarak yazdığım 3. köşe yazım bu. Ben sadece yıllardır tek başına bir kız çocuğu yetiştiren bir anne olarak bir kaç tane öneri sorusu sormak istiyorum sadece:
- Biz kadınlar, şiddet eğilimi olan, ruhsal problemleri olan kişilerle hiç bir şekilde iletişim halinde olmasak, onların ruhsal durumunu tespit ettiğimiz an var olan iletişimimizi koparsak, evliliğe kadar götürmesek, bizim için daha güvenli olmaz mı?
- Erkeğin gösterdiği kısıtlamaların sözel ya da fiziksel şiddetin bir sevgi gösterisi olmadığını kabul etsek, gerçek sevgive saygıyı tadmamıza vesile olmaz mı?
- Bir diğer kanayan yaramız kadınlar üzerine kurulmuş toplumsal baskı. Değerli anneler, babalar, şiddet gören yavrularımızı ‘Elalem ne der?’ diye kaderlerine tek etmesek, sahip çıksak, sonradan daha büyük acılar çekmemizin önüne gçmez mi?
- Çocuklarımızı yetiştirirken onlara özgüven, özsaygı değerlerini verebilsek, bu mutlu ve güvenli bir toplum oluşması için büyük bir adım olmaz mı?
- Çevremizde şiddete maruz kaldığına şahit olduğumuz kadın ve çocuklar için her birimiz elini cep telefonu kaydı yerine, taşın altına koymaya çabalasak, şu günlerde yaşadığımız cehennem azabından çok daha güzel günler görmemize sebep olmaz mı?
- Şiddeti daha çok tetikleyen dizi ve filmlerden kendimizi ve çocuklarımızı uzak tutsak, onun yerine bir sayfa kitap okumanın, öğrenmenin hazzını tatsak, hepimiz için daha yararlı olmaz mı?
- Eline taş verip, ‘Git öcünü al!’ demek yerine, annesine, kardeşine, arkadaşlarına, yaratılmış her şeye karşı vicdanlı çocuklar yetiştirmeye çabalasak, bugün sokakta yürürken gölgemizden korkar duruma düşmemizin önüne geçmez mi?
- Başta kendimiz ve ardından çocuklarımızın, insan davranışlarını anlayabilmemiz için temel psikoloji eğitimi almasını sağlasak, hepimizin geleceği için daha sağlıklı olmaz mı?
- Şiddet eğilimi, ruhsal problem olan bireyle konuşarak, tartışarak ya da düzelir diye sessiz kalarak, o kişinin bir adım daha ileriye gitmesine imkan tanımasak, bir uzman yardımı alması için destek olsak, aslında sadece bir suçluyu ve bir mağduru değil bütün bir toplumun kurtulmasına vesile olmaz mı?
Bir annenin ve 10 yaşındaki yavrusunun çığlıkları, ülkemizde kanayan bu yaranın sesi oldu. Dileğim bu sesin unutulmaması, son olması ve en kısa süre içerisinde kalıcı yasal ve toplumsal düzenlemelerinin el birliğiyle hayata geçirilmesi.
Sevgilerimle.
Pınar Holt
Yazar, Davranış Bilimci, Konuşmacı
E-mail: [email protected]
Twitter: @pinarholt
Instagram: @pinarholtofficial
Facebook: Pinar Holt
#pinarholt #pınarholt
Üsküdar BelediyesiTDBB ‘den ayrılmak yerine a Türk kardeş şehir olmalıydı
Üsküdar BelediyesiTDBB ‘den ayrılmak yerine a Türk kardeş şehir olmalıydı
SEMTİMİZİN YENİ GURURU ŞAMPİYON KÜÇÜKSU RASATHANESPOR
KÜÇÜKSU RASATHANE bu sene yer aldığı 2. Amatör 19. Grupta namağlup şekilde ligin bitimine 3 hafta kala şampiyonluğunu ilan ederek önümüzdeki yıl 1. Amatör Lig’de oynamaya hak kazandı.
LİM MİMARLIK VE ATLAS İNŞAAT ALTINKÖY SİTESİNİ DÖNÜŞTÜRECEK
23 Mayıs Cuma günü Altınköy Sitesi kooperatif ortakları Bostancı Dedeman otel toplantı salonunda proje sunumu izlemek için bir araya geldiler.
ALTINKÖY SİTESİNDE YENİ BİR DÖNEM BAŞLIYOR
Altınköy sitesi 2024 olağan genel kurulunu 24 Mayıs Cumartesi günü Güzeltepe de Kral düğün salonunda yaptı.
Çengelköy Meraklısı'na Notlar köşesi
Uzun süredir sayın editörümün sayesinde Çengelköy Gazetesi'ne elimden geldikçe Çengelköy Meraklısı'na Notlar köşesine yazmaktayım.
ALTUNİZADE BOSNA BULVARI METRO HATTI UZATILIYOR
Altunizade Ferah Çamlıca Camisi ve Bosna Bulvarı'na bağlayan 4,53 kilometre uzunluğundaki tünel biterken, Kazım Karabekir Topağacı Ümraniye Spor Köyü ne uzatılacak. Raylı Sistem Hattı 4.5 km daha uzamış olacak.
ÜSKÜDAR BELEDİYESİ “ENGELLİLER HAFTASI” DOLAYISIYLA ETKİNLİK DÜZENLEDİ
Üsküdar Belediye Başkanı Sinem Dedetaş: “Üsküdar Belediyesi olarak, sizlerin yaşamını kolaylaştırmak, hak ettiğiniz hizmetleri sunmak ve daha erişilebilir bir Üsküdar inşa etmek için var gücümüzle çalışıyoruz”
KADIN HAKLARINI KORUMA DERNEĞİNDEN CESUR SAVCIYA ZİYARET
Kadın haklarını koruma derneği başkanı Avukat Hilal Gültepe Öztürk ve yönetim kurulu üyeleri ‘Yenidoğan çetesi’ davasının savcısı Yavuz Engin’e destek ziyaretinde bulundu.
KÜÇÜKSU RASATHANE SPOR, İSTANBUL UN GÜNDEMİNDE
Kurulduğu günden beri, sportif anlamda başarılı olmaya çalışarak, semtimize de yeni bir renk katan Küçüksu Rasathane Spor, altyapı kategorilerindeki başarılarının yanı sıra, 2.Amatör ligde de iddialı kurduğu kadro
ÜSKÜDAR’DA KENTSEL DÖNÜŞÜM İÇİN İMZA TÖRENİ GERÇEKLEŞTİ
Barbaros, Mehmet Akif, Yavuzturk ve Selami Ali Mahallelerindeki dört ayrı parselde toplam 1.068 bağımsız birimden oluşan projelerin hak sahipleriyle kentsel dönüşüm sözleşmesi imzalandı.